Karaisalı Haber olarak son günlerde kamu ihaleleri ile ilgili yaptığımız haberlerden sonra birçok kişiden ihbarlar, telefonlar, belgeler vs. almaya başladık. Sitemizde bu konularda oldukça fazla yorumlar yazılmaktadır. Her yorumu da sayfaya koymuyoruz. Çünkü ağır hakaretler içermektedir. Bugün hırsıza hırsız demek suçtur. O nedenle kişilik haklarına dokunmadan, eleştiri sınırları içinde yapılan yorumlara her zaman açığız. Bu sitede ben de çok kötü şekilde eleştiriliyorum ve dikkat ederseniz onları bile yayınlıyorum.

Cevap ve düzeltme hakkı herkesin yasal bir hakkıdır. Bu hakkı her zaman kullandırmaktan yana olmuşumdur. Bu nedenle yazılan, haber, yorumlardan dolayı herkes bu hakkını sonuna kadar kullanmalıdır diyoruz.

 Elimize bir okur mektubu geçti. Virgülüne dahi dokunmadan (hakaret içeren sözler hariç) aynen yayınlıyorum. İşte o satırlar:

“Sevgili Vahit Bey,

Öncelikle duyarlılığınız için çok teşekkür ederim, soruların cevabına gelecek olursak, aslında bu soruların cevabını herkes biliyor da “Kral çıplak” diyecek yürekli kimse maalesef bulunamıyor. Bu firmaları ilçeye taşıyıp Karaisalıları ihale dışı bırakanlar siyasiler- ki hangi partiyi kastettiğim malum- arkasına alarak önce seçimin intikamı için başta dürüstlüğünden hiç kimsenin şüphesi olmayan Ömer Faruk KÖSE hocam ile beraber okul müdürlerini hukuksuz şekilde değiştirenler ile aynı kişilerdir. Eh malum seçim için harcanan paralar bir yerden çıkmalıydı, en kolay yol  geçen seneki yemek ve servis ihaleleri oldu.

Bu seneye gelecek olursak, kendi getirmiş oldukları okul müdürleri itiraz edemeyeceği için ilk iş okullardaki mutfakları kapatmak oldu, sonrasında ihale şartlarına en az 300 kişilik yemek çıkaracak iş yeri ruhsatı olması şartı ile Karaisalı’da iş bitirmesi olan tüm firmalar ihale dışına itildi. Şimdi de ihalede danışıklı dövüş yaşanacak. Tabi nu yemek ihalesinde kimlerin nemalanacağı ortadadır.

Okullardaki mutfaklarda yemek yapılırken ilçeye faydasını siz zaten haberinizde belirtmişsiniz ama ben yine söyleyeyim; Önce bu mutfaklarda çalışanlar işsiz kaldı, sonra okul müdürlerinin yemek yapılırken bile hijyen, miktar ve lezzet konusundaki denetimleri ortadan kalktı. Son olarak ta yemek için gerekli malzemeler Karaisalı esnafından alınırken şuan bu durum ortadan kalktı. Diğer önemli konuyu da belirtmişsiniz ki ona da değineyim; Şimdi Allah için soruyorum tüm arkadaşlara: 100 kilometreden gelen ve içine ne şartlarda hangi malzemelerin konduğu belli olmayan yemek mi daha lezzetli ve güvenli, yoksa okulun içinde müdür ve öğretmenlerin gözü önünde yapılan yemek mi daha lezzetli ve güvenilirdir?

Kimse Adana’dan gelen firmalar ihaleye girmesin demiyor da kardeşim, şurasını da herkes biliyor ki okullardaki mutfaklar kapatılıp Adana’dan gelen bazı firmaların sahip olduğu şartlar ihalede oluşturularak Karaisalılı yemekçiler ve emekçiler ihaleye alınmamıştır. Böylece rekabet ortamı da ortadan kalkmış ve yemeklerin maliyeti yükseltilerek kamu da zarara uğramış ve uğrayacaktır. Dün haberde belirtildiği gibi, dün bu işleri mafya bozuntuları yaparken bugün maalesef yaptığına siyaset diyen şahıslar yapmaktadır. Bu siyasetçilerin ismini zikrederek sayfayı kirletmeye gerek yok. Çünkü onlar yönetiminde ve aday oldukları partinin ismini bile kirleten karanlık insanlardır. Bugün yaptıklarını ne partililer ne de Karaisalılar unutmayacak ve bir gün Karaisalı meydanına bile çıkamayacak hale geleceklerdir. Dünün mafya bozuntuları bile en azından kendi adlarını kullanıyorlardı, adına siyasetçi diyen bu riyakar karanlık kişiler partinin arkasına saklanıp hak yemektedirler. Zaten partili olup ta bunlardan tiksinmeyen tek kişi bile kalmamıştır. Yakında partinin kapısından bile geçemeyecekler.

Daha konuşulacak, anlatılacak ve ortaya dökülecek çok şey var…”