[Bayram barış getirsin, kutlu mutlu olsun]

Havada bulut var mı? Herkes bulunduğu yere göre var ya da yok diyecek. Havada bulut varsa, yel de, yağmur da, soğuk da vardır.

Bulut kabak öyküsü.

Şimdi diyeceksiniz ki bulutla kabağın ne ilgisi var?

Dileyen bir ilgi bulabilir. Her şeyin bir şeyle ilgisi vardır.

Kabak 7500 yıl önce Arjantin’de bulunmuş. İnsanlar kabağın yenebileceğinin o zaman keşfedebilmişler.

Keşifler sürüyor, her gün bir şey bulunuyor. Akıl almaz denilen şeyler aklın içine giriyor. Ayrımında mısınız? Yeni buluşlar yapıldıkça, insanların işi zorlaşıyor! Ama ilkel şeyler bugün bile gündemde…

İnsanların büyük bir çoğunluğu nedense çağcıl olamıyor! Bakınız çağcıllar ve kapitalistler dünyaya egemen oluyorlar!

Havada bulut var, yağmur var, özlemle bekliyor toprak. Bütün bitkiler, bitkiler için de kabak boynunu uzatmış buluta bakıyor, şu yağmur yağsa da biraz su içsem diyor.

Su hava toprak yaşam kaynağımız bizim.

Siz hiç kabak yetiştirdiniz mi?

Kabak yetiştirenler bilirler hava ile kabağın ilişkisini!

O kadar çok kabak çeşidi var ki, saymakla bitecek gibi değil.

Sakız kabağı, helvacı kabağı, kestane kabağı, bal kabağı, asma kabağı, dolmalık kabak, sarı kabak, mantaş kabağı, su kabağı…

Alanya’ya gittiniz mi hiç? Su kabağından harikalar yaratıyorlar!

Eskiden kesinkes her evde su kabağı vardı, pınarda, kuyuda, çamaşırda, hamamda kullanılırdı. Haaa mantaş kabağının tatlısı güzel olur. Adanalılar çok iyi bilir bu tatlıyı. Adana’ya gelenler kabak tatlısı yemeden gitmesinler Dolmalık kabaklarımız da meşhurdur. Ev yemekleri yapan yere uğrayın birde kabak dolması yeyin. Sarı kabağa bal kabağı da denir. Haşlanır, kesilir, lokma lokma, kaşık kaşık yenir.

Kabağın yararlarını saymakla bitiremeyiz belki!

Kalbi korur. Kilo verdirir. Kanseri önler. Kemikleri çelikleştirir. Gözleri ışıldatır. Bağırsakları temizler. Prostatı engeller. Kramp ağrılarını giderir. Cinsel gücü arttırır. Bağışıklık kazandırır…

Bahçeye sarı kabak, mantaş kabağı ekmiştim. Taşlık araziyi çok seviyor bu kabaklar. Uzadılar uzadılar, bahçeyi kapladılar. Tutunma kelepçelerini nereye gitseler oraya atıyorlar, sonra meyvelerini veriyorlar. Hiç ummadığın bir taşın üstünde kocaman bir kabak…

Hava yağmur bulut kabaklara can veriyor.

Daha ne olsun?