Efendim, epeydir ilçeye gitmiyordum. Bugün niyetlendim.kanalköprü’deki durağa vardım.Hava güneşli ama soğuk. Vatandaşlar önü açık durakta bekleşiyorlar. Giyimlerinden, duruşlarından, konuşmalarından ve bakışlarından Karaisalılı olduğunu hemen anlıyorsunuz.

Kulak misafiri oluyorsunuz konuşmalara ister istemez.

Diyorlar ki:

“Seçmenini düşünmeyen belediye başkanı…

Bir daha ki seçimde görecek gününü…

Çoğu gitti azı kaldı..”

v.s. vs..

Ben önce Zeydan Karalar sandım.Onun Karaisalıların tepkisini çekecek ne yaptı k, veya yapmadı diye düşünürken, sonra konuşmalardan Hüseyin Sözlü sandım. O da değildi.

Anladım ki o başkan bizim başkanmış.

Yani Saadettin Aslan mış.

Tepkileri ise Kanalköprü’ye modern, klimalı otobüs durağı sözü vermiş, hem de iki tane. Ama bir türlü verilen söz yerine getirilmemiş.

Başkana bu konuyu daha önce sorduğumda bana, "Büyükşehir'e söyledim. İhalesi yapılacak" demişti. aradan 1 yıldan fazla bir zaman geçti. 

Ama Karaisalılı yolcular, halen soğukta büzüş büzüş otobüs veya minibüs bekliyorlar.

Evet, halk balık hafızalıdır derler ama taahhütleri asla unutmazlar.

Bizden hatırlatması yani.

Kaldı 2 yıldan az.

Seçmenini düşünmeyen başkanı, seçmen hiç düşünmez.

Bizden söylemesi, dostça uyarması: Karaisalı eski başkanlardan geçilmez hale geldi.