İnternetten kadın ve erkek sitelerine girdim. “Aldatılan erkek hisseder mi?”sorusuna bir erkek şöyle yanıt veriyor:

“Hissederim. Ama asla ona bunu çaktırmam. Zaman geçer o heriften ayrılır suçlu hisseder kendini. Sonra geri döner. Suçluluk duygusuyla daha çok bağlanır. Tam bunu hissettiğim anda da onu öyle bir bırakırım ki bir daha aldatmaya tövbe eder. Sonra isterse kendini öldürsün hiç işim olmaz Allah rahmet eylesin der geçerim.” Bu sözler en iyi erkek görüşü olarak yayınlanmış.

Kadına gelince; Aldatılan kadına çeşitli baskılar geliyormuş. Önce yuvanı koru derlermiş. Bu durumda kadınlara önce sakinleşme öneriliyor. İlişkisini sorgulaması gerektiğini söyleyenler, ayrıl diyenler, artık ona nasıl güvenebileceğini söyleyenler olabiliyor. Tüm görüşlerden sonra kadına kendi kararını kendisinin vermesi tavsiye ediliyor.

Bunların da ötesi ve en acısı ise aldatılan gerek kadın ve gerekse erkeklerin işlediği cinayetler de var tabi. Gazetelerin 3. sayfalarında bunları sık sık okuruz

** *

SİYASİ ALDATILMIŞLIKLAR DA VAR

Bir de siyasi aldatılmışlıklar var tabi. Gündemden düştü ama yeniden hatırlatmakta yarar var. MHP Uşak eski Milletvekili ve Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz'ın, MHP seçmenin yüzde 80’inin referandumda 'hayır' oyu vereceğine inandığını söylemiş ve "MHP seçmeni ile temas ettiğimde onların kendilerini aldatılmış hissettiklerini görüyorum. Ben de kendimi aldatılmış hissediyorum"  demişti. Bu sözlere MHP’den çok sert yanıtlar verildi. Çapsızlıkla suçlandı. "Bu sevdanın kutsallığını anlamamakla” itham edildi vs.

Ben de Sayın Durmuş Yılmaz’ın sözlerine aynen katılıyorum. Çevremde yüzlerce MHP’li var. Aynen Yılmaz’ın dediği gibi hissediyorlar kendini. Hangi MHP’li ile görüşsem hayır oyu vereceğini söylüyor. Dün Sayın Devlet Bahçeli’nin milletvekili seçildiği memleketi Osmaniye’den bir ülkücü arkadaşım geldi, o da hayırcı, Osmaniye’den hayır oyunun daha çok çıkacağına inandığını söyledi.

Şimdi yukarıda yazdığım en iyi erkek görüşü olarak yayınlanan, “erkek aldatıldığını hisseder mi”? sorusuna bir erkeğin verdiği yanıta mealen ile bakacak olursak;

1-    MHP’li seçmen aldatıldığını hissediyor.

2-    Ama çaktırmıyor ona.

3-    Zaman geçer o heriften ayrılır (Sayın Erdoğan’dan) suçlu hisseder kendini.

4-    Sonra Bahçeli geri döner MHP’li seçmene. Suçluluk duygusuyla daha çok bağlanır tabanına.

5-    Tam bunu hisseden MHP’li seçmen onu öyle bir bırakır ki bir daha aldatmaya tövbe etse de artık o bir siyasi mevtadır, baraj altında kalmıştır. Genel Başkanlıktan gider.

6-    Artık ona herkes siyasi mevta olduğu için “Allah rahmet eylesin” der.

Aldatılan kadının gözünden bakacak olursak bu duruma:

1-    Aldatılan MHP’li seçmene çeşitli baskılar geliyor. Önce yuvanı koru deniyor. Yani MHP’den ayrılma, içerde kal mücadele et deniliyor.

2-    Bu durumda seçmene önce sakinleşme öneriliyor.

3-    İlişkisini sorgulaması gerektiğini söyleniyor.

4-    MHP’den ayrıl diyenler var.

5-    Artık Sayın Bahçeli’ye nasıl güvenebileceğini konuşanlar var.

6-    Tüm bunlardan sonra seçmene kendi kararını kendisinin vermesi tavsiye ediliyor. (Zaten yüzde 80’ini kararını vermiş durumda)

Bu her iki durumda da ülkücü seçmen olmak gerçekten zor.