Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi36
Bugün Toplam289
Toplam Ziyaret1822979
Vahit Şahin
karaisalihaber@hotmail.com
YÜRÜYÜŞ, BİLEŞENLERİN GÜÇ BİRLİĞİ OLMUŞTUR
11/07/2017

CHP Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9 Temmuz 2017 tarihinde Maltepe adalet mitingi konuşmasını TV’den izledim. Konuşma metnini de CHP internet sitesinden indirdim. Özellikle de 10 maddelik manifestosu önemli buldum.

Benim de imzamı altına atacağım bildiri şöyle:

1. 15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. 15 Temmuz gecesi TBMM’nin kararlı, onurlu duruşu ve halkımızın sokağa çıkarak FETÖ darbe girişimine karşı direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Biz buna sokağın/halkın 15 Temmuzu diyoruz. Ancak bu darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılması iktidar tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için Fetullah Gülen Terör Örgütünün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.

2. İktidar tarafından 15 Temmuz darbe girişimi fırsat bilinerek, 20 Temmuz darbesi yapılmıştır. 20 Temmuz’da OHAL ilan edilmiş ve TBMM’nin yetkileri gasp edilmiştir. Biz buna Sarayın 15 Temmuzu diyoruz. Bir sivil darbeye dönüşen OHAL uygulamaları yasama, yargı ve yürütme gücünü tek kişide toplamıştır. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmelidir.

3. Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Dolayısıyla demokrasinin, can ve mal güvenliğinin vazgeçilmez kuralı olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır. “Kolektif suç” gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir.

4. Bugün, OHAL uygulamalarıyla mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik hakları ellerinden alınmıştır.  OHAL mağdurları adeta “sivil ölüme” terkedilmiştir. Mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara hukuk devletinin gereği olarak son verilmelidir.

5. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra, 15 Temmuz darbe girişimiyle veya onun arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan, ama sırf Hükümete muhalif görüldüğü için bütün haklarından yoksun kılınan akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir. Anayasa Mahkemesinin içtihatları dikkate alınarak, tutuklu milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.

6. 150’nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya üzerindeki tüm baskılara son verilmelidir. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

7. OHAL koşullarında, serbest tartışmanın yapılamadığı bir ortamda ve üstelik “devletin bütün imkânları seferber edilerek” gerçekleştirilen Anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan anayasa yerine, bir kişinin beklentilerine yanıt veren bir Anayasa değişikliği Yüksek Seçim Kurulu’nun yasadışı kararıyla yürürlüğe konulmuştur. Bu bir “mühürsüz seçimdir.” Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir.

8. Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan, insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat esası kamuda göreve başlama ve yükselmede esas alınmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmeli ve toplumsal adaletsizliği yeniden üreten eğitim politikaları değiştirilmelidir.

9. Sadece hukuk alanında değil, toplumsal yaşamın bütün alanlarında yaygın bir adaletsiz düzen devam etmektedir. İşsizlik, yoksulluk, insanca yaşam ücretinden yoksunluk, örgütsüzlük, ayrımcılık, yaygın şiddet, terör gibi çok geniş bir yelpazede yaşanan toplumsal adaletsizliklerin giderilmesi için ortak irade geliştirilmelidir. Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahim görünümlerden biri olan kadınlara karşı ayrımcılığın önüne geçilmeli, kadınların özgürlük alanları korunmalı, kadın hakları toplumsal hayatın her alanında uygulanmalıdır.

10. Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemizin içindeki adaletsizlikleri de kökleştiren bir kısırdöngü yaratmıştır. Adalet sadece iç politikaya ve toplumsal yaşama değil uluslararası ilişkilere de hâkim olmalıdır. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara, tüm kimliklere kardeşçe, adilane yaklaşan, barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politikaya dönüş yapmalıdır. Türkiye yüzünü insan haklarına, hukuk devletine, adalete önem veren milletler ailesine çevirmelidir.”

Bu on maddelik bildiride CHP öne çıkarılmamış, tüm toplum kesimlerinin ortak paydası olmuştur.

Önceden sol bileşenler olurdu. Gerek 16 Nisan 2017 referandumunda ve gerekse de bu yürüyüşte sol- sağ ayrımı yapılmadan oluşan “Bileşenler”, güç birliğini önümüzdeki günlerde de sürdürmeleri halinde başarıyı yakalayacaklardır.

 



575 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KARAİSALI ARŞİVİMDEN (8) - 24/06/2024
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (8)
KARAİSALI'DA ‘’MEMMED GİBİ’’ OLMAK!!! - 21/05/2024
KARAİSALI'DA ‘’MEMMED GİBİ’’ OLMAK!!!
KARAİSALISPOR KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUYOR - 16/05/2024
KARAİSALISPOR KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUYOR
“KUTSAL TOPRAKLARA” KISA BİR YOLCULUK - 15/05/2024
“KUTSAL TOPRAKLARA” KISA BİR YOLCULUK
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (7) - 17/12/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (7)
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (6) - 15/10/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (6)
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (5) - 13/10/2023
KARAİSALI ARŞİVİMDEN (5)
BABACANOĞLU İLE İKİ SAAT - 28/09/2023
BABACANOĞLU İLE İKİ SAAT
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (4) - 26/09/2023
KARAİSALI GAZETESİ ARŞİVİMDEN (4)
 Devamı
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028