“Son aylarda hep İzmir Marşı duyuyoruz. Sabah sadece iki TV´de dinleyebiliyoruz. Ama yurdun dört bir yanında etkinliklerde bu marş çalınıyor. İzmir´i bu nedenle kıskanıyorum. Ama bu kıskançlığım iyi niyetledir. Bir Adanalı olarak neden Adana marşımız yok diye kıskanıyorum. Ama kıskanmamam gerekir."İzmir´in dağlarında çiçekler açar"ı herkes kendi kentine uyarlayabilmelidir. Örneğin Adana´da yaşayan biri olarak, "Adana´nın dağlarında çiçekler açar" diyebilmeliyim. Benim gibi Samsunlu, Diyarbakırlı, Bitlisli, Vanlı, Hakkârili, Rizeli, Ankaralı, Edirneli yani 81 ilde yaşayan her vatandaşımız kendi kentine, hatta ilçesine, gerekirse köyüne uyarlayabilmelidir. Nasıl istiklal Marşı´nı okurken bir coşku yaşıyorsak, nasıl bir 10. Yıl Marşı ile bu coşku doruğa çıkıyorsa, aynı şekilde İzmir´in marşı ile de tüylerimiz diken diken oluyor. Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına inat İzmir Marşını tek veya hep beraber haykırmalıyız.”

* * *

Artık İzmir’i kıskanmıyorum.

Çünkü Adamızın da artık bir marşı var.

Şairi Adanalı.

Müzikleştireni Adanalı.

Söyleyenleri de Adanalı…

Yotube’ye “Kirvem Adanalıyım” diye yazdığınızda bu müzik karşınıza çıkar. Defalarca dinledim, her gün de dinliyorum.

Tabi her şiirin, şarkının, türkünün, ağıdın bir hikâyesi vardır.

9 Kasım 1918’de İskenderun’dan karaya çıkan düşman, bütün bir Çukurova’yı işgal eder. Birçok kahraman, yurt savunmasında büyük yararlıklar gösterir. Sakarya Savaşı kazanılır. 13 Ekim 1921’de Doğu sınırında Ruslarla anlaşma yapılır. 20 Ekim 1921’de Fransızlarla Ankara Anlaşması imzalanır. Bunun üzerine düşman çekilmek zorunda kalır. 3 Ocak 1922’de Mersin ve Tarsus, 5 Ocak 1922’de de Adana özgürlüğüne kavuşmuş olur.

Adanalı Şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca, Çukurova Koçaklaması adlı eserinde,

“Ben yediden yetmişe

kurtuluş masalıyım

kirvem Adanalıyım”

diye yazar.

 Çukurova Koçaklaması adlı eserde değinilen konulardan biri de düşmanın halka yaptığı zulümlerdir. Haçin’de çeteciler tarafından çoluk çocuk öldürülür. Kadınların memeleri kesilir. Anlatılan manzara, tüyler ürperticidir.

İşte Dağlarca’nın “Kirvem Adanalıyım” adlı şiirini Özgür sarıçam müziğe dönüştürüş Rüya Eylül Seçkin ve diğer vokalistler, marş şeklinde söylüyorlar. Ama yerelde kaldı. Adanalı sanatçı Haluk Levent bu şarkıyı söylese idi belki Torosları aşardı. Başta Haluk Levent, Murat Kekilli, Kıraç ve Rüya Eylül Seçkin bir araya gelmeli ve gereğini yapmalıdır diye düşünüyorum.

Teşekkürler ediyorum Rüya Eylül Seçkin ve arkadaşlarına…