Ağlama garantili Oscar adayı Ayla filmi vizyona girdi. İskenderun’dan başlayıp, Kore’de devam eden film, savaşın çirkin içyüzünü başka bir açıdan ortaya koymaktadır.

Filmde emperyalist Amerika’nın isteğiyle Türk askerinin Kore’de Sosyalist Kuzey Kore’ye karşı verdiği mücadele ile Türk Ordusunun insani yardımları da işleniyor.

O dönemde askerlik yaparken Güney Kore’ye giden er, astsubay ve subaylara bugün bile halen Koreli derler. Bizim köyde soyadını dahi bilmediğimiz Ali abimiz vardı, ona Koreli Ali derdi herkes.

Ama Ayla filmi daha başka açıdan ele alınmış, parçalanan aileler, kavuşamayan sevgililer, analar ve babaların içinde bulundukları durum ancak bu kadar görsel bir anlatımla sunulabilir.

Ayla filmi Kore Savaşı'nda gerçekleşen bir Türk Astsubay ve Koreli küçük bir kızın gerçek hikayesiyle izleyicilere duygu dolu anlar yaşatıyor. Gerçek bir hikayeden uyarlanan film, Kore Savaşı sırasında kimsesiz bir şekilde bulduğu beş yaşındaki bir kızın bakımını üstlenen Astsubay Süleyman Dilbirliği ile Ayla adı verilen kız çocuğunun hikayesini anlatıyor.

Güney Afrika’da düzenlenen 11. Cape Town Uluslararası Film Festivali’nden ödülle dönen, Türkiye'nin Oscar adayı 'Ayla', duygusal sahneleriyle izleyenleri gözyaşlarına boğuyor.

Eğer Nato’ya girmese idik biz ülke olarak bu savaşa girmeye mecbur kalır mıydık? Kalmazdık.

** *

Atatürk, 30 Ağustos 1922 tarihinde sabah cephede dolaşırken ninlerce insan ve hayvan cesedi karşısında duygulanarak, “Bu feci manzara bütün insanlığı utandırabilir. Ama bu, meşru bir vatan müdafaasının tabi bir neticesidir. Fakat Türkler başka milletlerin vatanında aynı şeyi yapmayacaklardır. Bizi mecbur ettiler.”

Ne kadar anlamlı söz değil mi?

Atatürk’ün ölümünden sonra Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü’nü döneminde 2. Dünya Savaşı’na girmeyen ülkemiz, Adnan Menderes döneminde Amerika’nın isteği üzerine Kore savaşına katıldı. Şimdi Irak ve Suriye topraklarına girdik. Mecbur muyduk?

Benim bu filmden çıkardığım sonuç: Atatürk’ün  “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” evrensel kod şifreli bu sözü, gerçek barışseverlerin sloganı olmaya devam etmelidir.